Kozmetik Sektöründe Dijital Pazarlama

Yaygınlaşan internet kullanımı, özellikle de sosyal medya kullanımıyla beraber bir süredir hayatımızda olan bir kavram dijital pazarlama. Sanal ortamda bulunan çoklu kanalların kullanılmasına dayalı bir yöntem olan dijital pazarlama, tüketicilerin/potansiyel müşterilerin mevcut olduğu dijital dünyada markanın konumlandırılması ve kullanıcılarla etkileşim içine girilmesi esasına dayanır.

Tabii bu dünya, kozmetik sektörü için de gayet zengin ve verimli bir ortam. Kozmetik tüketicilerinin büyük bir çoğunluğunun internet ve sosyal medya kullanıcısı olduklarını tahmin edebilirsiniz. Dijital dönüşüme ayak uydurmayı başarmış markalar için bu konuyu detaylandırmamıza gerek yok aslında. Ancak, henüz bu dönüşüme katılmamış ya da yeni yeni ilgilenmeye başlamış markalar/firmalar için uzun ve zorlu bir yolculuk başlıyor.

Kozmetik markaların bu dönüşüme nereden başlaması gerektiğine kısaca bir göz atalım:

1) Sosyal Medya Kanallarını İyi Anlamak

Elbette dijital pazarlamadan bahsediyorsak, her markanın yöneldiği ilk alan sosyal medya kanalları. Burada dikkat edilmesi gereken detaylar var. Evet, tüketiciler sosyal medya kanallarını kullanıyor. Ancak her ürünün tüketicisi, her sosyal medya kanalını aktif olarak kullanıyor anlamına gelmez. Kimi kullanıcılar Twitter’ı, kimisi Facebook’u aktif olarak kullanırken, kimisi de Linkedin’i daha aktif kullanıyor olabilir. Birden fazla kanalı aktif olarak da kullanıyor olabilir. Burada markaya düşen, hedef kitle analizini iyi yaparak hangi mecraları kullanacağına karar vermeli.

Sosyal medya kanallarına dair ikinci önemli detay da, markanın neden sosyal medyayı kullanmak istediğini net bir biçimde ortaya koyması. Sadece müşteri hizmetleri için mi, marka itibarı için mi, pazarlama ve satış artırmak için mi, ya da bir kaçı için mi?

Ardından, tüketicilerin sosyal medyayı neden kullandığını anlamak ve sindirmek gerekli. Bu aşama önemli, çünkü hedef kitlenin sosyal medyayı neden ve nasıl kullandığını anlamazsanız, yapacağınız tüm çalışmalar zaman kaybı olacaktır; kendinizi yormayın.

2) Tüketiciyi Anlamak

Sosyal medya kanallarını kullanan tüketicilerin belli bir kısmı, aslında markaları sadece indirim ve fırsatlardan haberdar olmak için takip ediyor. Bunun dışında da, geri kalan kullanıcılar sadece iletişim kurmak için markaları takip eder/sayfalarını beğenir. Şayet pazarlamadan bahsediyorsak ve elimizde sosyal medya gibi verimli bir mecra varsa, markanın sürekli kendinden bahsettiği, sadece ürün-kampanya-fiyat paylaştığı bir sosyal medya sayfası, kullanıcılar için pek de ilgi çekici değil. Bunun yanı sıra, sosyal medyayı kullanan tek kozmetik markası olmadığınız gerçeğini de düşünürsek, sizi herhangi bir marka sayfasından ayıran özellikleriniz olmalı ki, diğer markalardan daha fazla dikkat çeken, kullanıcıların rağbet gösterdiği bir marka olarak konumlanmanız mümkün olsun.

Sosyal medya kullanıcısı monolog yaklaşımları sevmez, diyalog kurmak ister, katılmak ister, bir parçası olmak ister. Markaya düşen, sosyal medyada sadece konuşan taraf değil, aynı zamanda dinlemesini de bilen taraf olmak. Tüketicilerin görüşleri, şikayetleri, talep ve beklentileri her marka için önemlidir ve bunları elde etmenin basit yollarından biri de sosyal medyayı kullanmaktır.

Markanızı takip eden kullanıcıları sıkmayın, ürünle ve markayla boğmayın. Onları eğlendirebilecek, bilgilendirebilecek, mutlu edebilecek, fayda sağlayabilecek içeriklerle tüketiciyi kendinize çekmeyi deneyin. Kullanıcılar, her zaman kendilerini eğlendiren ya da bir şeyler katan markalara her zaman daha yakın olurlar.

Sosyal medya kanallarını ve bu kanallarda bulunan hedef kitleyi anladıktan sonra, içeriklerin “hedef kitle odaklı” planlanması kısmına başlayabilirsiniz.

İlerleyen günlerde, dijital pazarlama ve sosyal medyaya dair alt başlıklarla, daha spesifik alanlara yer vereceğiz.