2017 Yılı Pazarlama Trendleri
Her geçen gün gelişen ve meydana gelen yeniliklerle şekillenen pazarlama dünyasında, 2017 yılında bizi neler bekliyor olacak? Uzman görüşlerinden ve haberlerden derlediğimiz 2017 Yılı Pazarlama Trendleri başlıklı yazımızın faydalı olması dileği ile…
2017 Pazarlama Trendleri
1) Paylaşım Ekonomisi
Artık kabul etmemiz gereken bir gerçek var ki, o da artık tüketicilerin h,ç tanımadığı insanlarla ortak bir noktada buluşarak ihtiyaçlarını giderdikleri ve karşılıklı fayda gördükleri bir dünyaya doğru evrilmekteyiz. Bu gerçeğe paralel olarak oluşturulan çeşitli dijital platformların ciddi başarılar elde etmelerinin arkasında da bu gerçek yatıyor.
Bildiğiniz gibi, artık Airbnb ile insanlar odalarını, Uber ile araçlarını kısa süreli kiralayabiliyor. Spinlister ile bisiklet kiralarken, Kickstarter ile insanların hayallerine ortak olabiliyoruz. Bu tip örnekler, geleneksel iş modelleriyle yoluna devam eden firmaları da hem iş yapısı, hem de pazarlama stratejileri bakımından köklü değişimler yaşayacağının göstergesi. Bu yeni sisteme ayak uyduramayan firmalar da, er-geç kaybedenler tarafında yerini alacaktır.
Dünya genelinde ev sahiplerinin evlerini belli süreliğine, yabancı turistlere kiraladığı Airbnb platformu 2014 yılında 794 Milyon$; taksi çağırmak yerine başkasının aracını kullanarak yolculuk etmeye dayalı platfor Uber ise 2.7 Milyar$ yatırım aldı.
Sadece ABD’de, paylaşım ekonomisine katılım gösteren kişi sayısı 50 Milyon’a ulaştı. Peki biz, Türkiye olarak bu dönüşüme ne kadar hazırız? 2017 ve sonrasında hep birlikte göreceğiz.
2) Veri Odaklı Çalışma ve Kişiselleştirilmiş Pazarlama
Gerçek şu ki, bugün her birimiz, neredeyse attığımız her adımda, arkamızda bir iz bırakıyoruz. Kredi kartı kullanırken, internetten alışveriş yaparken, sağlık kontrollerinde, akıllı telefonumuzla yaptığımız işlemlerin hemen hemen tamamında çeşitli veriler üreten bir kaynak haline dönüşüyoruz.
Haliyle, pazarlama yatırımlarının geri dönüşünü iyileştirmek, marka ve tüketiciler arasındaki iletişimi sağlamlaştırmak adına bu veriler büyük değere sahip. Ölçülebilir pazarlama aksiyonları alabilmenin yolu da, bu verilerden geçiyor. 2017 yılı, büyük ve karmaşık verileri es geçerek, müşterilerin ürün ve markalar hakkındaki iç görülerini dikkate alarak, daha özelleştirilmiş bir pazarlama stratejisinin uygulandığı bir yıl olacak.
Bugün baktığımızda, pazarlama profesyonellerinin çoğu, kişiselleştirme konusunda kendinden emin. Gel gelelim tüketiciler aynı fikri paylaşmıyor.
Pazarlamacıların %66’sı, data ve veri odaklı kişiselleştirme konusunda iyi olduklarını düşünüyor. Ancak tüketicilerin %44’ü, markalardan çok fazla alakasız teklif ve reklam aldıklarını belirtiyor.
3) Fintech
Fintech, Finansal Teknolojiler kelimesinden türetilmiş, yeni nesil bir kelime. Finansal ürünleri tüketicilerle buluşturan her tür girişim, Fintech başlığı altında inceleniyor.
Önümüzdeki yıllarda, daha fazla finansallaşan telekom operatörleri ve bilgi teknolojileri şirketleri ile sürekli dijitalleşme yoluna giden bankaların hem iş birliklerine, hem de rekabetlerine şahit olacağız. Bu da, yeni iş alanlarını ve yeni istihdamlarını beraberinde getirecek.
4) IOT (İnternet of Things – Nesnelerin İnterneti)
2018 yılında tüm dünyadaki bağlı cihazların sayısı, mobil cihazların sayısından fazla olacak.
Bugün 3.2 Milyar kişinin internete bağlı olduğunu dikkate alırsak, 2020 senesinde 50 Milyar cihazın internete ve birbirine bağlı olacağı öngörülüyor. Nesnelerin interneti kısaca, fiziksel nesnelerin birbirine ve ve daha büyük sistemlere bağlı olduğu bir ağdır.
2020 yılında, tüketicilerin %14’ü IoT tabanlı bir elbise almayı planlıyor.
5) Endüstri 4.0
Endüstri 4.0 ismi, ilk defa 2011 yılında Almanya’da kullanıldı. Henüz başlangıç aşamasında olmasına rağmen, sanal 3D geliştirme, dijital planlama ve izleme, neredeyse hatasız üretim süreçleri ile tüketicinin ihtiyaçlarına cevap verilmesine, yeni iş alanlarının oluşmasına ve en önemlisi de daha verimli üretim süreçlerine olanak sağlıyor.
Endüstri 4.0 sayesinde, yapılan hesaplamalara göre yeni ürünlerin pazara sunulma süresi %25-50 arasında kısalmakta, mühendislik giderleri %30’a kadar düşmekte ve %70’e kadar enerji tasarrufu sağlanabilmekte. Haliyle, konunun önemi Türkye’nin de dikkatinden kaçmıyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili bakanlıklarca Endüstri 4.0 hakkında araştırmalar yapılmakta, teşvik ve hibe düzenlemeleri planlanmakta. Endüstri 4.0, 2017 ve sonrasında çok daha konuşulur hale gelecek.
Kaynak:
Pazarlamasyon.com